Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

her bir kadın (bir sıfata ayrı olmanın yakışmadığı durumlar)

-siktir git bi çay koy, bi de bakkaldan zeytin, ne bileyim ekmek filan al. karnım acıktı. unutulacak muhabbetler yapmıyoruz burda. yıllar sonra dönüp de, 'hatırlıyor musun?' demek istemiyorum, çoktan dönüşmüşken hastane içinden hastane beğenen iki ihtiyara. o yüzden siktir git dedim yoksa; sana yöneltilen 2.tekil şahıs ekini, çay kelimesini ve 'siktir git' cümlesini üçleme yapıp sunmazdım amk yerinde. herkes haddini bilecek. ulan adnan şenses de ölmüş zaten, hayır biz n'apıyoruz burda. çocukken uzun yollarda kasetlerini ailecek dinlediğimiz adamdı be. unutulacak şarkılar yapmamıştı şimdi, allahı var. her ne kadar engel olmamışsa da bazı kara çatallara ve bıçaklara, fena da değildi aramız. üzüldüm.

üçgen gezegenleri, meşru cinayetleri

düyadaki bütün gazeteleri, haber kupürlerini, vahşet fotoğraflarıyla dolu olan dergileri bir araya getirsek yine aynı tabloyla karşılaşırız, hep aynı tabloyla. günlerin, ayların ve yılların, milattan sonraların ve öncelerin bir manası yok. ellerimizde bıçaklar, baltalar ve bilumum kesici aletler. modern bir sanat eseri sunarız, delik deşik bir tablo, kalleşlik ve karanlığa selam çakarak. gelişimimize paralel ilerleyen, gelişimimizle kendini  yenileyen süreçler doğuyor. soruyoruz, hangi gelişim, neyin gelişimi. insanlığımızın diyorum beyler, yüce insanlığımızın. hani çok gurur duyduğumuz, hani bize her gün yüzlerce ülke kurtarma imkanı sunan gelişimi, insanlığımızın. bizi memnun ve mutlu kılan, izdivaç kapıları açan bazı bazı, din transferlerinde kolaylık sağlayan. toplu bir cinnet eşiğinde miyiz acaba ? öyle isek, ben memnunum. unutmamalıyız ki 21. yy'da ne kadar çok cinnet geçirirseniz, o kadar güçlüsünüzdür. sonuçta cinnetiniz, fedakarlıklarınızın ve çalışkanlığınızın kuvvetli