Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

allah hacı miski kokuyor

bir taraftan baharlar bahçeler küstüm çiçekleri açıyor yüreğimde diğer yandan henüz ak düşmeyen başımla en güzel resimleri, en güzel tabloları, en güzel gri çerçeveli tabloları paramparça ediyorum parçaladıklarımın öcünü almak için kendimden bir resim yapacağım, denizin yarısı esmerşeker olacak bulutlar kepekli ekmek içlerinden bulutların yanına kocaman ergenliğe yeni girmiş bir kadın kedi oldukça kızgın ekmek içinden yapılmış  bulutları yemeyi seven ve güneşe özdeş renkdaş sırdaş kedi tüylerinden yağmurlar bir nevi güneşin yağmuru kuş gibi yağmurlar kuş gibi insanlar hem gagalı hem kanatlı gagası olan bir romeo, kanatları olan bir jülyet bir el uzanacak kuş gibi aşıklara namus borcum olan resmimde bir el uzanacak rabbinin olan, kınalı bir el onlara o el aşıkların saçlarını bir edecek o el aşıkların saçlarından bir yılan yaratacak ve aşıkları bu yılanla öldürecek esmerşekerlerde boğdurarak kedi tüylerini yutturarak ne güzeldir yağmur altında dans etmek dedirttirmede

rabbiniz bizi kan davalısı, kanlısı bellemiş.

en kadın olduğun anda seni dünyanın en lanetli varlığı olarak gören, senin kadınlığın kanıyor diye bastığın yerleri titreten ve sana lanetler okuyan topraklar yaratan, senin kadınlığın kanıyor diye sana o süreç içerisinde 'ibadet etme' yasağını koyan, sen  kanıyorsun diye sana; bu halde ölürsen dünyada kirli tek bir parçan dahi kalmasın diye tırnak kesme, saç kestirme yasağı koyan, senin kadınlığının kanamasını, senin zayıflığına ve kadınların bir ayın her günü ibadet edebilecek kadar, erkekler kadar güçlü olmamasına bağlayan allah'ı, sen ne yapacaksın ? ben ne yapacağım ? rabbiniz bizi kan davalısı, kanlısı bellemiş. İNADINA İSYAN, İNADINA İSYAN, İNADINA ÖZGÜRLÜK !

''Biz ölçülerimizle, ölçtüklerimizin kurbanıyız. '' Sevgilerimizle, sevdiklerimizin.

Nereden başlayacağını bilememeler, neler söyleyeceğini toparlayamamalar, ne hissettiğinden emin olamamalar, yalnız kalıp en iyisi bir kadeh şarap içmeler cumhuriyetine hoş geldiniz. Bugün sizin için değil, kim in için ne yapabiliriz ? Gizlenmek için, gizlice giydiğiniz görünmezlik pelerininizi atınız üstünüzden ki sizli bizli olmayalım. Sizli bizli devam edersek, sizden saçlarımı okşayarak yumuşatmanızı, beraber aynı rüyayı görmeyi, beraber yıldızları söndürüp güneşi uyandırmayı isteyemem çünkü. Siz görünmez olursanız ve ben varlığınızı hissedersem kandırılmış hissederim dahası, en kötüsü. Böyle devam edersek, gelişmiş ülkelerle girdiğimiz bir savaşın en vahşetli anında, sizi kolunuzdan sertçe çekerek sığınaklara götüremem. Ben sizi sığınaklara götüremezsem de siz  acımasız, piç bir kralın kılıcıyla parçaladığı beyaz güvercinler gibi, -beyaz tüyleriniz olmadığı için yeteri kadar ürpertici olmasa da görüntü- darmadağın olursunuz. Ben sizi sığınaklara götürebilirim çünkü ben soğuk kanlıy