Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

dehşetvâr/cehennem alametleri

Hieronymus Bosch "El Bosco": El jardín de las delicias (1503-04) Yine yeniden buradayız. Hayat bütün gaileleriyle pek zor, teşekkürsüz. Yazmak eylemini içe sindirebilmek, kendine kondurabilmek, bunu ben yapıyorum diyebilmek de zor.  Hep zorluklardan bahsetmek de zor. İnsan bu kadar mı zayıf? Bu kadar mı zayıfız? diye soruyor kendine bazen. Herhâlde bu kadar da zayıfız. İlla birilerini arıyoruz, bağlanılacak bir dal.  Su akıp gidiyor. Biz hâlâ bir taşa çarpmanın, üzerine dolanıverecek bir ağaç bulmanın derdinde. Ağaç gibi sevmek için bir ağaç bulmak derdinde, arzusunda. Sürekli arzularda boğulup duruyoruz. Neyse ki su boğmuyor da hemencik, yaşayıp gidiyoruz. Fakat sanıyorum ki boğulmaya az kaldı.  Nilüferler neredeler? *** Kimin neyin peşinde koştuğunu, kendinden ne beklediğini anlamadığı bir dönemden geçiyoruz gibi hissediyorum bazen. Bilcümle, topyekûn, canhıraş. Çığlık çığlığa. Nuh'un gemisine doluşuveren, yaşamak derdinde hayvanlardan farkımız...

Richard İçin Son Bir Şiir / Sandra Cisneros

24 Aralık ve sona geldik yeniden. Bu sefer geri dönmemek üzere, biliyorum zira seni kovmadım - ve yine de el salladık. Ayakkabılar yok. Kızgın kapılar da. Kıyafetleri katladık ve ayrı yollara gittik. Beğendiğim ince yün kazağını ardında bırakmışsın ama diş fırçanı almayı akıl etmişsin. Bu gece neredesin? Richard, yeniden yılbaşı arifesindeyiz ve eski hayaletler doluşuyor eve. Yılbaşı ağacının kıyısında oturuyor ve neyi yanlış yaptığımızı merak ediyorum. Tamam, çalışmadık, ve bütün anılar güzel değil doğrusunu söylemek gerekirse. Fakat güzel zamanlarımız da oldu. Aşk güzeldi. Yanımda çarpık uyuyuşunu sevdim ve hiç korkulu düş görmedim. Yıldızlar olmalı bizimki gibi büyük savaşlar için. Ödüller ve bir yığın şampanya olmalı hayatta kalanlar için. Onca yıllık alçalmadan, beceriksiz tatil girişimlerinden sonra, acıyı abideleştirecek bir şey olmalı. Birgün büyük Brezilya faciasını unutacağız. O güne kadar, Richard, iyi olmanı dilerim. Gönül maceralarını ve bol

bkz. bakunin'den lacan'a

*** "Seattle' da, Mayıs 1968 Paris ayaklanmalarından bu yana benzeri görülmemiş küresel önemde radikal bir siyasal olayla, şaşkınlık ve heyecan içinde karşı karşıya geldik. *** Üstelik, bugün siyasal hayatın daimi parametlerini oluşturan yeni 'güvenlik' paradigmasının sonucu olarak, devlet egemenliğinin saldırganca yeniden hakim kılındığını ve genişletildiğini gördük - gözaltında tutulma süresi ve denetimler benzeri görülmemiş ölçülere vardı, zalim 'anti-terör' yasaları çıktı, yurttaşlık hakları günbegün kısıtlandı ve terör zanlılarının yargılanmaksızın sürekli olarak gözaltında tutulması gibi 'istisnai' tedbirlere başvuruldu. Devletin bir tür nöbet geçirmesine şahit oluyoruz, 'teröre karşı savaş' adı altında, devlet artık kendi halkına karşı bir iç savaş sürdürüyor. *** Kitap, XIX. yüzyılda Marx ile anarşistler arasında geçen tartışmalardan çağdaş postyapısalcı ve post-Marksist teoriye kadar radikal siyasi düşüncede iktidarın

"Meraklısına" Erişim Noktaları Edinim Olanakları (Odalar ve Şehir)

Bunu, buraya da iliştireyim. Soran, eden oluyor. İsteyen oluyor. Olur, olsun, olmalı. Bazen elimde oluyor kitap, bazen olmuyor. Kusuruma bakmayın dostlara selam.  Şöylece bırakıyorum.. *** https://www.nadirkitap.com/odalar-ve-sehir-zeliha-cenkci-ki… *** İSTANBUL 🥀 PANDORA Kitabevi, Beyoğlu  www.pandora.com.tr SEMERKANT Kitabevi, Beyoğlu, İstanbul  www.semerkantkitabevi.com İNTERNET SATIŞI 🐦 dergi rafı www.nadirkitap.com www.pandora.com.tr

Uydurma Bir İmlâ

Hayat insanı savuruyor. Daha azimli daha üretken, daha nazik, daha incelikli, daha centilmen olmaya. Yıkılası, çözülesi devinimler. Eriniyorum centilmen derken bile. Köşesine büzülmüş; her neye sığındıysa hayattan korkanlar, kimilerine her bir ufacık deneyim bile yazılası gelirken ne eyler ney ilen eylenirler? Onlar kim, ben kimim, biz kimiz? Kazara içinde bulunulan edebi üretkenlik akışının; çok sevilen bir şarkının bitişiyle de öylesine sona erebilecek kadar naif olması,, Kim şair, kim değil. Kim üretken, üreten; kim, değil. İçimde kaynayan, akıp duran, dinen çoşan; burnumun arka alt kemiklerinden artık adları her ne ise yukarılarıma, deliklerime ve belki ağzımın içlerine; üst dişlerime kadar işleyen. Seyrektiler- Beni ince ince ağlatan, kendimi ağlatmaya zorlayan beni, kendimi, kendimizden bir güdü, nefis, şeytan, bakan bir şey, izleyen bir şey; artık günlüklerin en temel edebi metine dönüştürülmesinden korkuyorum. Çünkü kim sever yerinden edilmeyi. Çünkü edebi metinler çokça bire