Masadan kalktığımızda -ki hep birlikte kalkarız- konuşmamamız için bir sebep kalmayacak artık. O belki kalemini elinde sallamaktan vazgeçecek, belki kalem kusacak. İstifra edecek dersek daha kibar olacağımızın bilincindeyiz ama bizi kendimizle yalnız bırakın. Ben belki parmaklarımın uçlarını hissetmeye başlayacağım. Burada kibar olunması gereken bir durum yok. Biz bunları önemsemiyoruz. Önemsediğimiz şeyler daha çok cisimlerin renkleriyle ilgili.
Aslına bakarsanız, kendime gözlüğüme yaptığım eziyetten daha fazlasını yapıyorum. Velhasıl, mutluluk benim için dağlarda, çiçeklerde, böceklerde ve hatta karınca yuvalarında. Onları deşmemek, tabii ki tercihim. Bu daha suya batırıldıktan sonra yalanan lolipop. Gel gör ki, Türkiye'de yaşayan Ayşe Yılmaz isimli kadınların sayısından daha çok şeye üzülmem gerektiğinin farkındayım.
- Kırılan kulaklıklar
- Kırılan tahta taraklar
- Kırılan gözlükler
- Kırılan gözlük kapları
- Annemin, babamın bana aldığı ilk çantayı 4 yaşındaki kuzenime hediye etmesi
- Ve korkmayın kırılan kalpler demeyeceğim.
Bunlara nasıl çözüm bulacağımı bilememek, oyuncak kelebek gözlerinden daha çok rahatsız ediyor beni. Bunlara bir çözüm bulmalı. Bir takım derinliği olmayan kitaplar kadar boş gözlerle beni süzmelerinden korkmasam, birilerine danışabilirdim elbette. Olacaklardan korktuğumu kabul ediyorum.Sadece olacaklardan korktuğum için de değil cümleye - ki 'nin kattığı masumiyete vurgu yapıyorum- ki. Bulutlar birbirleriyle savaşmasınlar isterken, yağmur yağsın demek gibi, demek istediğim. Diyemiyorum. Bir gün 196 aylık olduğum halde hala adam gibi konuşamama durumlarımı aşabilirsem eğer, söyleyeceklerim:
- ...'dan beri her gün bir kirpik daha kaybediyorum.
- ...'dan beri kelebeklerden korkuyorum. Gözlerinden daha doğru.
- ...'dan beri kanatlarım omuzlarımı ağrıtıyor.
- ...'dan beri çıplak kadın tablolarıyla konuşuyorum ki bilirsiniz bunu zaten.
- ...'dan beri italiğe alışamadım.
Problemler bununla kalsa iyiydir. Ki karıncaların ve kelebeklerin dahi bildiği gibi, kalmıyor. Mastürbasyon yapmak isteyen, elleri bıçaklı delikanlılar. Bakın, delikanlılar diyorum.
Aslına bakarsanız, kendime gözlüğüme yaptığım eziyetten daha fazlasını yapıyorum. Velhasıl, mutluluk benim için dağlarda, çiçeklerde, böceklerde ve hatta karınca yuvalarında. Onları deşmemek, tabii ki tercihim. Bu daha suya batırıldıktan sonra yalanan lolipop. Gel gör ki, Türkiye'de yaşayan Ayşe Yılmaz isimli kadınların sayısından daha çok şeye üzülmem gerektiğinin farkındayım.
- Kırılan kulaklıklar
- Kırılan tahta taraklar
- Kırılan gözlükler
- Kırılan gözlük kapları
- Annemin, babamın bana aldığı ilk çantayı 4 yaşındaki kuzenime hediye etmesi
- Ve korkmayın kırılan kalpler demeyeceğim.
Bunlara nasıl çözüm bulacağımı bilememek, oyuncak kelebek gözlerinden daha çok rahatsız ediyor beni. Bunlara bir çözüm bulmalı. Bir takım derinliği olmayan kitaplar kadar boş gözlerle beni süzmelerinden korkmasam, birilerine danışabilirdim elbette. Olacaklardan korktuğumu kabul ediyorum.Sadece olacaklardan korktuğum için de değil cümleye - ki 'nin kattığı masumiyete vurgu yapıyorum- ki. Bulutlar birbirleriyle savaşmasınlar isterken, yağmur yağsın demek gibi, demek istediğim. Diyemiyorum. Bir gün 196 aylık olduğum halde hala adam gibi konuşamama durumlarımı aşabilirsem eğer, söyleyeceklerim:
- ...'dan beri her gün bir kirpik daha kaybediyorum.
- ...'dan beri kelebeklerden korkuyorum. Gözlerinden daha doğru.
- ...'dan beri kanatlarım omuzlarımı ağrıtıyor.
- ...'dan beri çıplak kadın tablolarıyla konuşuyorum ki bilirsiniz bunu zaten.
- ...'dan beri italiğe alışamadım.
Problemler bununla kalsa iyiydir. Ki karıncaların ve kelebeklerin dahi bildiği gibi, kalmıyor. Mastürbasyon yapmak isteyen, elleri bıçaklı delikanlılar. Bakın, delikanlılar diyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder